Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | sürüklenmek (rüzgarın/akıntının etkisiyle) | drift v. | ||
The crabs will have to fast, until the next carcass drifts down. Yengeçler, bir sonraki leş dibe sürüklenene kadar oruç tutmak zorunda kalacak. More Sentences |